Toplam Ziyaretçi Sayısı : 134.606    Bugünkü Ziyaretçi Sayısı : 17    Son Güncelleme Tarihi : 02.02.2024
Tel : 0216 345 35 25

KAMUOYUNA VE ENGELLİLER KONFEDERASYONU'NUN ÜYE, DELEGE VE TÜM TARAFLARINA MEKTUP



Türkiye Görme Engelliler Derneği: merkezi İstanbul'da bulunan ve ülkemizde 9 ildeki merkez ve şubeleriyle, faaliyet Gösteren, hak temelli, Görme Engellilere hizmet amacıyla çalışan ve aynı zamanda, Türkiye Körler Federasyonu'nun üyesi olarak, Engelliler Konfederasyonu genel kuruluna, delegeleriyle katılma hakkına sahip bir dernektir.

Bu güne kadar, örgüt disiplini bilinciyle hareket ederek, görüşlerini üyesi olduğu Türkiye Körler Federasyonu kanalıyla duyurmaya ve hayata geçirmeye çalışan derneğimiz, üzülerek ifade etmeliyiz ki; adı geçen federasyonda muhatap alınmama ve görüşlerinin paylaşılmasının engellenir hale gelmesiyle, İlkeleriyle bağdaşmıyor olmasına rağmen, kendisini ifade edebilmek amacıyla, kuralların dışına çıkarak, yapılacak olan Engelliler Konfederasyonu genel kuruluna ilişkin düşüncelerini, taraflarla paylaşmaya karar vermiştir.

Bu kararı veren başkaca dostlarımız olmakla birlikte, ummaktayız ki, onlarda uygun gördükleri yöntemlerle, görüşlerini paylaşma yoluna gideceklerdir.

Düşüncelerimizin, federasyon içerisindeki sıradan bir azınlığa ait olmadığını, hatta durumun, genel kurula katılma hakkı kazanmış federasyonumuz üyesi dernekleri bakımından ele alındığı koşullarda, federasyon üyesi derneklerin çoğunluğunun Türkiye Körler Federasyonu yönetim kurulu gibi düşünmediği açıktır.

Bu nedenle, muhataplarımızın, durumu, gerek federasyonumuzun geleceğine ilişkin, doğuracağı olumsuzluklar, gerekse Konfederasyonda meydana gelecek sıkıntılar bakımından değerlendirmeleri yerinde olacaktır.

Bu genel bilgilendirmenin ardından görüşlerimizi aşağıdaki biçimde paylaşıyoruz.

1- Genel kurul takvimi bakımından: Konfederasyon tüzüğüne göre, genel kurulun, kasım ayının ilk 10 günlük süresi içerisinde dahi yapılması mümkün iken, önce tüzüğün sağladığı hakların azamisi kullanılarak, esasen çoğunluğun sağlanamayacağının bilindiği birinci toplantı, kasım ayının sonuna, ikinci toplantı ise, birinci toplantının 60 gün sonrasını aşmayacak kadar ötelenerek, ocak ayının sonlarına konulmuştur.

Başlangıçta, bu durum, yönetim kurulunun bir süre daha görevde kalma arzusu olarak algılanmasına hizmet etmiş ise de, günümüzde takınılan tavırdan, olayın asıl nedeni anlaşılmıştır. Zira: 28 Ocak günü, Ankara'da, kar yağışı beklenmesine, hava sıcaklığının 0 derece olacağı tahminlerine, (böyle koşullarda, devlet bile risk almamak için engellileri idari izinli saymaktadır) koşullarda, yaşanacak olumsuzluklardan engellilerin korunması için, genel kurulun daha olumlu koşullarda yapılmak üzere ertelenmesi talebi karşılanmamaktadır. Bu durum, esasen ılıman kasım ayı içerisinde genel kurulun neden yapılmadığının cevabıdır da aynı zamanda. Zira: baş vurulan bu yöntemle, taşradan geleceklerin, genel kurula katılmaları zorlaştırılarak, Ankara delegelerine sağlanan imtiyaz ile, bu gurubun oylarıyla, genel kurulun ve kararların şekillendirilmesi amaçlanmıştır. Diğer yandan Federasyonumuz, üye delegeleri arasında ayrımcılığa baş vurarak, konfederasyon delegelerinden masrafı bulunmayan Ankaralılar ile, taşradan gelecek delegelere aynı tarzda bir yaklaşım sergileyerek, hiç kimseye ulaşım masrafı yapmama yolunu seçerek, il dışından gelecekleri, ekonomik bakımdan, zora sokmuş, adeta 2. Sınıf delege statüsü kazandırmıştır.

Dolayısıyla, mevcut konfederasyon başkan ve yönetim kurulunun Ankara kanadı, federasyonların taşrada bulunanlarına karşı, tam anlamıyla bir ayrımcılık uygulamakta ve kurmak istedikleri düzen ile, pekiştirmek istedikleri iktidarları için, genel kurulu, gül bahçesine çevirme yolunu seçmiş bulunmaktadırlar.

2- Genel kurulda yapılacak tüzük değişiklikleri: Şüphesiz baştan beri özetlediğimiz bu koşulların yaratılmasının genel kuruldaki, arzu edilen sonuçlar için olduğu açıktır. Bunlardan ilki, yapılacak olan tüzük değişikliklerine ilişkindir.

Tüzükte yapılacak bir dizi, teknik değişiklikle ilgili elbette bizlerinde itirazı olmayacaktır. Ancak, söz konusu tüzükte, esaslı 2 değişiklik amaçlanmaktadır ki, bu değişiklikler konfederasyonun tepeden tırnağa kimliğini değiştirmektedir.

Bunlar:

A) 4. Ve 5. Maddelerde yapılan değişiklikle, konfederasyona üye federasyonların uzman ve bir engel gurubunu temsil etmek üzere kurulmuş federasyonlar olmasından vazgeçilmekte, böylece, adı engelli olan ancak, kimi, neyi, nasıl ve ne kadar temsil ettiği belli olmayan, içindeki yapıda hangi engel gurubunun ne miktarda bulunduğu anlaşılamayan, dolayısıyla da, bir ihtiyaç niteliğinde değil, yöneticilerin iktidar kaygılarına göre kurulacak veya yok edilecek tarzdaki federasyonların üyeliği planlanmaktadır. Federasyonların bir bütünü meydana getirmek ve özel uzmanlık ve ilgi alanlarına göre kurulmuş olma şartlarının ortadan kaldırılmasıyla, aynı alanda, aynı amaçla, aynı tabanlarla, birbirleriyle bol miktarda çekişme içerisinde olacak federasyonların itilaflarının kullanılmasıyla, işin başındakilerinin, iktidarlarını korumalarının amaçlandığı bu yapıda, federasyonların kimlik kazanmaları da, söz konusu olmayacaktır.

Diğer yandan, ayrı federasyonlar kanalıyla eşit delegeyle temsil edilen engel gurupları arasındaki eşitlik de, adı engelli olan, ait olduğu engelli gurubu belli olmayan federasyonlar aracılığıyla, bozulacak, bu durumdan, doğal olarak, sayıca, daha az olan engelliler olumsuz biçimde etkileneceklerdir. Bu nedenlerle, tüzüğün 4. Ve 5. Maddelerinde yapılacak değişikliklere karşı çıkmaktayız ve bu değişikliklerin yapılmasıyla, konfederasyon kimliğinin ortadan kalkacağını düşünmekteyiz.

B) İkinci değişiklik ile de, Konfederasyonda yeni başkan yardımcılıkları oluşturulmakta, (kişiye özel görev alanları) kurulmak istenmektedir. Ancak, durum bu kadar masum değildir.

Günümüzde, her engel gurubunun kendi sorunuyla ve çözüm önerileriyle sorununu dile getirmesinin karşılığında, konfederasyon, diğer federasyonlarla koordinasyonu sağlamakla görevli iken, yapılan değişiklik ile, konfederasyon, federasyonların yetki alanına girerek, taraf haline gelmeye, görüşünü paylaşmayan federasyonlara karşı taraf olmaya ve diğer federasyonlarla, sorun sahibi federasyona karşı üst oluşturma yoluna girmek niyetindedir.

Örneğin, Türkiye Körler Federasyonu'nun görme engellilerin eğitimiyle ilgili kararından eğer konfederasyon hoşlanmamışsa, yapılacak tüzük değişikliğinin ardından, konfederasyon, Türkiye Körler Federasyonuyla mücadele eder hale dahi gelecektir. Konfederasyonun tarafsızlığının korunabilmesi ve federasyonların bağımsızlıklarını koruyabilmeleri için, bu değişikliğe de karşı çıkmaktayız.

3- İktidar hesapları: Bilindiği gibi, Engelliler Konfederasyonu'nun kuruluşunun üzerinden 10 yıl geçmiştir. Bu 10 yıllık sürenin 9 yılında, farklı biçimlerde bu göreve gelmeyi başaran Turhan İçli'nin başkanlığına tanık olunmuştur. Durum, her genel kurul öncesinde oluşturulan mizansenle bu sonucun alınmasına uygun ayarlanmaya, her dönemde, başka kimselerin bu gayenin gerçekleşmesine alet edilmeye çalışıldığı artık bilinmektedir. Kaldı ki: konfederasyonumuzun kuruluşu aşamasında, yapılan centilmenlik anlaşmasıyla, başkanlığın, her dönem bir başka engelli gurubunda olması üzerinde mutabık kalınmıştı. Ne ki: bu durum, kuruluşundan bu yana, Turhan İçli marifetiyle, Türkiye Körler Federasyonu tarafından istismar edilmekte, adeta başkanlığa ambargo konulmuş bulunmaktadır. Bu durumun, yapılacak genel kurulda da, sürdürülmesi konusunda, belirli çevrelerde bir uzlaşma sağlandığı görülmekte, 9 yıllık başkanlık süresinin 12 yıla çıkacağı günlerin arifesine gelinmiş bulunmaktadır.

Bunun karşılığı olarak, Engelliler Konfederasyonu, halen, Altınokta Körler Derneği'nin içerisinde, sığıntı konumunda, adına bir telefon hattı dahi bulunmayan, farklı kuruluşların ortaklaşa yararlandıkları bir personel ile görevine devam etmekte, elde edilen projeler kanalıyla gelen hatırı sayılır (yüz binlerce Euro'luk) kaynak, yönetim kurulunun dahi hesap soramadığı koşullarda, belli çevreler tarafından kullanılmaktadır.

Belki de, bu görevde kalmayı bu kadar elzem kılan da, bu durumdur.

Daha da üzücü olanı, Bir yıl önce yapılan Türkiye Körler Federasyonu genel kurulunda başkanlık yarışmasına giren, Turhan İçli, Engelliler Konfederasyonu Başkanlığı'na bırakacağına ilişkin açıklamayı, o genel kurulda yaptığı halde, bu gün, sözlerini inkâr ederek, bu göreve dönmeye niyetlidir.

Bizler artık, bu tek adamcılığa, federasyonumuzun ve engelliler konfederasyonunun aynı kişi tarafından yönetilmesine, konfederasyonun, zaman zaman körler federasyonu'nun arka bahçesi, zaman zaman da Körler Federasyonuyla kavga amacıyla kullanılması uygulamasına son diyor, Turhan İçli'nin bu genel kuruldaki adaylığını Türkiye Körler Federasyonu'un en az 10 delegesiyle desteklemiyor, diğer federasyonların hakkı olan, adaylarını açıklamalarını bekliyor, kendileriyle çalışacağımızı ilan ediyoruz. Turhan İçli'nin başkanlığı üzerinden, Türkiye Körler Federasyonu'yla birlikte olacağını düşünenler bilmelidirler ki, bu irade sadece Altınokta Körler Derneği delegelerine ait olacaktır ve Türkiye Körler Federasyonu ile değil, Altınokta Körler Derneği ile ortaklık kuracaklardır.

Bizlerden, bu ortaklığın, bizleri temsil ettiği beklentisi içerisinde olunamayacağı açıktır.

Sonuç olarak:

1- Hiçbir genel kurulun, bir engellinin zarar görmesi, ikinci kez sakatlanması veya yaşamıyla ilgili risk almasını gerektirecek kadar önemli olduğu düşünülemez. İnsanların demokratik yöntemle, kendilerini ifade etmeyi arzuladıkları üst kuruluşlarının genel kuruluna katılma hakları da vardır. Mevcut yönetim kuruluna çağrıda bulunuyor ve genel kurulun, uygun iklim koşullarında, riskin azaldığı tarihlerde yapılmak üzere ertelenmesini talep ediyoruz.

2- Yapılması muhtemel genel kurulda, yukarıda zikredilen değişikliklere karşı çıkılarak, Engelliler Konfederasyonu'nun, birilerinin tahtını korumak, bir takım çevrelerle kavga etmek için değil, temsil ettiği kitlenin taleplerine uygun, politika ürüterek hak arama mücadelelerine devam etmesinin yolunu açmalıyız.

3- İktidarda, Türkiye Körler Federasyonu tekelinin kırılması ile, konfederasyonun Türkiye Körler Federasyonu'nun arka bahçesi olma niteliği ortadan kaldırılmalı, bu döneme, başka federasyonlardan gösterilecek başkan adaylarının desteklenmesiyle geçilmelidir.

Demokrasinin, Çoğulculuğun ve konfederasyonun kuruluş nedenlerinin gereği olarak, konfederasyonun iktidar kavgalarının aracı haline gelmemesi için, tüm tarafları işbirliğine davet ediyor, bu genel kurulun, parçalanma, dağılma ve kan kaybına değil, güç birliği, uzlaşı ve dayanışmaya hizmet etmesini diliyoruz.

TÜRKİYE GÖRME ENGELLİLER DERNEĞİ.