Toplam Ziyaretçi Sayısı : 142.072    Bugünkü Ziyaretçi Sayısı : 93    Son Güncelleme Tarihi : 01.04.2024
Tel : 0216 345 35 25

SESİ GÖRENLER- Fitbul Dergisi







Top hareket ederken ses çıkarması için topun içerisinde zil ya da bilye bulunuyor.

Futbolda bir takım 4 oyuncudan oluşur mu demeyin? Bu futbolun kuralları farklı. Görme engelliler futbolunun bir ligi olduğunu biliyor muydunuz? Liglerinin adı ise Turkcell Sesi Görenler Ligi. Görme engelliler liginde kurallar değişiyor. Bu kuralları oyunu seyrederek öğrenmek için maça gitmeye karar veriyoruz. Turkcell B1 Sesi Görenler Futbol Ligi’nin 10. haftasında, İstanbul Görmeyenler Gençlik ve Spor Kulübü (İSGÖR), Çankaya Belediyesi Görme Engelliler Spor Kulübü’nü konuk ettiğini öğrenince de soluğu karşılaşmanın yapıldığı Kadıköy Kalamış Halı Saha’da alıyoruz.

Maç başlamadan önce sahanın iki kenarına bariyerler yerleştiriliyor. Sahanın belli bir ölçüye sahip olması gerekiyor. Futbolcular maç öncesi ısınma hareketleri yapıyor... Kaleciler hariç futbolcuların gözleri bantla kapatılıyor.
Ev sahibi takım olan İSGÖR’ü desteklemek için gelenlerin “İSGÖR, İSGÖR” tezahüratlarıyla karşılaşma başlıyor.

Top hareket ederken ses çıkarması için topun içerisinde zil ya da bilye bulunuyor. Oyuncular futbol topunu sesinden takip ediyor. Topu süren kişi ses çıkarmak zorunda değil ama topa girecek olan kişi “Voy” demek zorunda. Topla giden kişi diğer oyuncuların orada olduğunuzu bilemeyebilir. Voy, “ben geliyorum” demek ve orada var olduğunu belirtmek için kullanılıyor. “Voy” demeden girilen her top faul sayılıyor.

Ayrıca topun mümkün olduğunca zeminde kalması gerekiyor. Kaleciler görme engelli değil ama hareket alanı kısıtlı. 2 metrelik ceza sahasından dışarı çıkmaları yasak. Aksi takdirde 8 metre penaltısı kullanılıyor.

Mücadele kıran kırana ve beklediğimizden daha heyecanlı geçiyor. Liginin adına yakışır biçimde sesi görmelerine şahit oluyoruz. Rakip kalenin arkasında bir yönlendirici bulunuyor ve maç boyunca rakip kalenin arkasından kendi takımının oyuncusuna “Kaleye 10 metre kaldı”, “Vur”,
“Çaprazındasın kalenin”,
“Önün boş, sür gel” gibi direktifler veriyor. Barikatların arkasında duran antrenörler de orta alanda bulunan oyuncuları yönlendiriyor, “Bu bariyere geldi top, koş, hızlı koş”... Kaleci ise defans oyuncularını yönlendiriyor, "Adam geliyor sağda, solda, bas topa” gibi... Bu verilen komutlara aynen uyuluyor ve top ağlarla buluşuyor... Bu ligde her devre 25 dakika sürüyor. Devre arası ise 10 dakika. Çankaya Belediyesi’nin 4-0’lık üstünlüğüyle ilk yarı sona eriyor.

Verilen bu arada İSGÖR’lü Serdar Aydın’la görme engelliler futbolu üzerine sohbet ediyoruz. Futbolcuların hepsinin ayrı bir mesleği var. Serdar Aydın 30 yaşında, Sosyal Bilgiler öğretmeni. “7-8 yaşımdan beri futbol oynuyorum. 8 yıldır ise kulüpte oynuyorum. 2007 yılında başladı görme engelliler futbolu,  daha doğrusu önceden de vardı tabi ama lig olarak değil. Biz futboldan para kazanmıyoruz. Yaşamımızı geçindirebilecek ücretler 4 kazanmıyoruz. Ancak yurt ’ dışında turnuvalarda ödül r alırsan öyle... Hobi olarak yapıyoruz denilebilir aslında. Profesyonel takımlarda adama parasını vermezsen oynamaz. Parasına bakar. Futbol benim için, bizim için büyük bir tutku. Hepimizin ayrı bir mesleği var ama antrenmanlarımızı hiç aksatmayız.” diyor Serdar Aydın.

Görme engelli futbolunun kurallarını ise şöyle açıklıyor Aydın, “Görme Engelliler futbolu görme derecelerine göre 3’e ayrılıyor,
Topu almak için hamle yapacak kişi ‘Voy’ diyor. Bu uluslararası bir kavram.

B1. B2 ve B3. B1 sınıfı hiç görmeyen, B2 ve B3 grubu ise kısmen görmeyen oyunculardan oluşuyor.” B1 maçında tamamen görmeyenler olduğumuz halde "eden göz bandı takıldığını soruyoruz. Gözlerimize bant takılmasının nedeni tüm futbolcuların eşitlenmesi için. Az da olsa ışığı hissedebilenler olabileceği için takılıyor” diyor ve devam ediyor: “Topu almak için "hamle yapacak kişi ‘Voy’ diyor. Bu uluslararası bir kavram. Tüm dünyada kullanılan ortak bir kelime. Önüne çıkan rakibine ya da takım arkadaşına çarpabilirsin söylemezsen. Her oyuncunun 5 faul yapma hakkı var. 5 faulden sonra oyuncu oyundan atılıyor. Eğer ben 5 faul yaparsam buna kişisel faul deniyor, takım faulü de var mesela. Takım faulünde ise 3 tane takım faulü yaparsak, rakip takım penaltı kullanıyor. Ofsayt kuralı ise yok.”

10 dakikalık aranın ardından ikinci yarı başlıyor. Bu ligde hakemler sadece saha içinden değil sahanın dışından da sorumlu. Sesi gören oyuncuların dikkatinin dağılmaması için, saha dışından gelen sesleri önlemeye çalışıyorlar. Maç esnasında
parkta köpeğini ıslıkla çağıran kişi hakemler tarafından uyarılıyor.

İSGÖR, Çankaya Belediyesi arasındaki mücadele Çankaya Belediyesi’nin 6-0 üstünlüğüyle sona eriyor. Bir tarafta sevinç, bir tarafta yıkım... İSGÖR’lü oyuncularının verdiği tepki ise aynı, “İlk defa böyle yenilgi alıyoruz.” Serdar Aydın, "İSGÖR olarak 4 şampiyonluğumuz var. Bu sene en kötü sezonumuzu yaşıyoruz. Geçen maçlardan birinde hakemle aramızda sorun olduğu için 4 oyuncumuz 6 maç ceza aldı. Oyunculardan biri de benim. Bu durum konsantrasyonumuzu bozdu.” Maçı seyreden İSGÖR taraftarları da aynı hüznü yaşıyor.

İçlerindeki futbol aşkının “sesinden” koşanların mücadelesine tanıklık ettik. Seyrettiğiniz futboldan apayrı, çok daha samimi bir futbol. Özellikle de futbolun fair play dolu tarafını seyretmek isteyenlere Fitbol ailesi olarak görme engelliler futbolunu tavsiye ederiz.

Son olarak sözü Serdar Aydın’a bırakalım, "Görme engelliler fırsatlar verilirse öğretmen olabilirler, boks da dahil sporun her alanında faaliyet gösterebilirler.

Yeter ki olumlu, iyi imkanlar sağlansın.Yapamayacakları hiçbir şey yok. Toplumdaki bazı algılan yıkmak gerekiyor.”

Kaynak: Fitbul Dergisi Aralık2015 Sayı:4