Toplam Ziyaretçi Sayısı : 207.826    Bugünkü Ziyaretçi Sayısı : 239    Son Güncelleme Tarihi : 30.04.2024
Tel : 0216 345 35 25

Neden VURGU?

Bir gazete çıkarmayı, üyelerimizle haberleştiğimiz bültenler, aktaracaklarımıza yetmez olunca düşlemeye başlamıştık sa¬nırım. Bültenleri hazırlayan arkadaşımız bir defasında ”O ka¬dar çok yazı verdiniz ki, bu bülten değil gazete olacak neredeyse dediğinde düşümüzü gerçekleştirme fikri o gün, söz birliği et¬mişçesine kafalarımıza ve yüreklerimize aynı anda yerleşti. Ne var ki, bu özlemi gerçekleştirmek çok zaman aldı.

Son 6 aydır tüm yönetim kurulu toplantılarımızda gazete, gün¬demdeki öncülüğünü koruyor fakat işin mali portesi, kadrosuz¬luk, çok azımızın profesyonel gazeteci bilgisine sahip oluşu bizi endişelendiriyor, yeni tartışmalara sürüklüyordu.

Çıkaracağımız gazete çok önemliydi bizim için. Şimdilik ay¬da bir çıkacak olsa bile 8 sayfalık bir gazetenin okunur nitelikte olması, yönünü iyi saptaması, ilgi uyandıracak içeriğe sahip ol¬ması, temelde derneğimize hizmet vermesi gerekiyordu. Bunlarla olabildiğince uğraştık... O günler içinde gazete, bir üyemizmiş gibi adından söz ettirir oldu. Demekte birbirleriyle karşılaşan herkes, merhaba yerine (gazeteden ne haber?) demeyi adet ha¬line getirmişlerdi Gazete, yaşayan, çalışan, üreten demek üye¬lerinden biri olup çıkmıştı... Aramıza en son katılmış ama bir¬den flaş olmuştu. Bundan sonra geri dönüş mümkün değildi ve Öyle de oldu.

Gazeteyle ilgili yönetim kurulu toplantısı, o güne kadar yap¬tıklarımızın en uzunu oldu. Gece yarısı evlerimize dağılırken, gazetenin çıkarılma kararı alınmış ve adı konmuştu: VURGU... VURGU, Türk Dil Kurumu sözlüğünde, “Söylemede bir he¬ceyi veya bir kelimeyi ötekilerin üstüne çıkaran ses değişikliği” olarak tanımlanıyor.

İşte biz, bu ses değişikliğine gereksinmekten, bugüne kadar duyurmaya çalıştığımız ama üzülerek itiraf edeyim ki pek de du¬yuramadığımız sesimize, yeni bir tınlama ve yeni bir tonla, VUR¬GU‘yu getiriyoruz.

Türkiye nüfusunun % 10ü özürlülerden oluşuyor ve bu özür¬lülerin % 10 u da görmezleri kapsıyorsa bu kaçınılmaz bir reali¬tedir ve gören ilgililer bunu görmezden gelemezler.

Bugün ülkemizdeki görmezlerin sorunu; demekler, lionslar, rotarienler gibi kuruluşlarca ne denli iyi niyetle yaklaşıksa da , çözemiyecekleri kadar büyük bir problemdir. Yıllardır bu tür kuruluşların, beceri ve hizmet aşkına terkedilen görmezler, ar¬tık devlet sorumlularının katmanlarında, ilgili bakanlıkların ortak çalışmaları ile eksik yasaların ve yanlış kararnamelerin yeniden düzenlemesiyle sağlıklı çözüme kavuşturulmalıdır.

Görmezler, eksik organdan ötürü, eksik vatandaş sayılmaya¬caklarına göre, devletin tüm vatandaşları için olan güvenlik, eşitlik ve özgürlük ilkelerini kullanmalarına olanak sağlanma-lıdır. Onlar, insanca gereksinmelerin dışında özel yükümlülükler ge¬tirmiyorlar ki... Tüm beklentileri gençler için okumak, çalışmak, sağlıktı bir yaşam ve onurlu bir vatandaş kimliği... Yaşlılar için ise çalışabilecek bir iş ve ölmemek için yaşamak...

Geçen gün bir özel kuruluşun körler komitesine katılmıştım... Boğaziçi Üniversitesi'nden mezun bir gence iş bulamamaktan yakındılar ve sonra iş bulamadıkları bu gençlere 21 Aralık'ta bir yılbaşı eğlencesi düzenlemeye karar verdiler. Bu eğlencede genç¬ler için ufak tefek armağanlar vermeyi de o günkü kararlarıyla pekiştirdiler. Onları kınamıyorum, bugün ülkenin belli başlı iş-yerlerinde çalışan bu kişiler de çocuklarımıza iş bulamamanın hüznünü duyarak onları küçük armağanlarla mutlu etmeye çalışı¬yorlar sadece

Biz, onlardan biri olduğumuz halde çözüm bulamamışsak bu çocuklarımıza, başvurduğumuz özel ya da resmi kurumladan çoğu kez kibarca atlatılmışsak öfkemizi yenmek ve her şeye ye-niden başlamaktan başka ne yapabiliyoruz ki... Ne var ki okumak isteyip de okutamadığımız, çalışmak iste¬yip de çalıştıramadığımız, sağlıklı yaşam için savaş vereni kur¬taramadığımız da. bu gerçekleri bir kez daha haykırmak istiyo¬ruz. VURGU bu haykırışın bir ton daha yüksek anlayışıdır.

Umut etmek istiyoruz ki Vurgu ile vurgulanacak olun sorun¬larımız bizi beklediğimiz sonuçlara daha çabuk yaklaştıracak¬tır.

Uğruna verdiğiniz savaş inancınız doğrultusundaki savaşsa ve inancınız tam ise bir gün mutlaka kazanılır.

Aramıza yeni katılan Vurgu ile sizlere ulaşabilmenin çok kü¬çük de olsa, mutluluğunun dayanılmaz hafifliğini yaşıyor, yeni doğan güne, sonbaharın kaçınılmaz hüznüne inat parlayan gü¬neşe ve sizlere sayın okuyucular, ilk sayımızla MERHABA di¬yoruz. Gelecek ayda buluşmak ve esenlik dileği ile...

Birsen Ermiş